otel dekorasyon

başa dön
11 EYLÜL
7508 defa Okundu

Kent Kimlği ve Kent Müzeleri

KENT KİMLİĞİ VE KENT MÜZELERİ

Gelişmekte olan toplumlar, kendi geçmişlerine ait, sanatsal, kültürel, bilimsel birikimlerini toplama, belgeleme, saklama ve sergileme gereksinimi duymaktadırlar. Bu birikimlerin toplumların gelişmesine sağladığı katkı bugün tartışılamayacak bir gerçekliğe ulaşmıştır. Bu işlevleri yerine getiren kurumlar ise müzelerdir.

Müze tanımı için prof. Dr. Metin SÖZEN’in şu sözleri yeterlidir bence: “kültür mirası bir kimlik mirasıdır; müzeler ise en güçlü anlatıcılarıdır”.

Dünyada bugünkü anlamıyla müzelerin açılmaya başlaması 16.yüzyılın öncelerine kadar uzanmaktadır. Biz de ise ancak 19.yüzyılın ortalarında müzeler konusunda girişimler başlamıştır. Bu müzelerin çoğu arkeolojik buluntuların sergilenmesi ve saklanması amaçlı yapılmıştır.

Son iki yüz yıldır dünya da, altmış yılı aşkın süre de ise Türkiye’de başlayan kentleşme, yeni kültürleri de beraberinde getirmiştir. Kentin varlık nedenleri olan eğitim, sağlık, endüstri, sanatsal eylemler vb..kentlere göçen farklı kültürlerle beslenmektedirler. Farklı kültürlerin oluşturduğu yeni kimlik ise gelecek kuşakların ortak kültürünü yaratmaktadır. Bu gelişmeler sonucunda, kentin kimliğini ve bilincini geliştirecek, kentte yaşayan farklı etnik, dinsel, kültürel, toplumsal gruplar arasında karşılıklı anlayış, saygı ve ortak yaşam kültürünü güçlendirecek, bir sivil platform oluşturarak kentteki tarih mirasın korunmasında aktif rol oynayacak yeni kurumlara da gereksinim duyulmaktadır. Bu talebi karşılayacak en önemli kurum olarak kent müzeleri öne çıkmaktadır. Kent müzelerinin diğer müzelerden ayıran en önemli unsur sivil tarihin korunması, belgelemesi ve sergilenmesidir.

Türkiye’de kent müzeleri özellikle çekül Vakfı’nın çabaları ve Tarihi Kentler Birliği’nin desteği ile hızla artmaktadır. Bursa, İzmir, Samsun kent müzeleri açılacak yeni müzelere örnek olmaktadır. Kent müzelerine ilginin artması yeni tasarımları da beraberinde getirmektedir. Birçok kentte tarihi yapıların düzenlemesiyle oluşan müzeler, bazı kentlerde ise yeni yapılarda oluşmaktadır. Aydınlatmasından nem ortamına, güvenlikten saklama ortamına kadar uzmanlık isteyen müzeler özellikle kalıcı sergi tasarımlarıyla önem kazanmaktadır. Müzelerin yaşam alanları ise bellek merkezleridir. 

Kent müzelerinin yaşaması ancak kent dinamiklerinin aktif olarak çalışmalara katılmasına bağlıdır. Antalya’da 10 yıl önce başlayan müze çalışmaları da son zamanda hız kazanmıştır. Belediyenin ve kent Konseyi’nin birlikte yürüttüğü proje, yarışmayla elde edilen ve bugünkü belediye binası, kapalı spor salonu ve Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin bulunduğu alanda gerçekleşecektir. Yarışma ile elde edilen projenin mimarları ise Doç.Dr.Hüseyin KAHVECİOĞLU ve Doç.Dr. Nurbin KAHVECİOĞLU’dur. 


Antalya Kent Müzesi Projesi - Mimari: Doç.Dr. Hüseyin Kahvecioğlu / Doç.Dr. Nurbin Kahvecioğlu