otel dekorasyon

başa dön

Zanaat ve sürdürülebilirlik felsefesi birleşti Salih Han Chesterfield

Zanaat ve sürdürülebilirlik felsefesi birleşti

Salih Han Chesterfield

Salih Han Chesterfield, zanaat ve sürdürülebilirlik felsefesini benimseyerek ürettiği koltuklarla hem modern hem klasik mimariyle uyum sağlıyor. Geçmişten bugüne uzanan bir model olan Chesterfield, Salih Han'ın çevre dostu anlayışıyla sürdürülebilir bir ürüne dönüşüyor.

Bir sürdürülebilirlik ve kuşaklar boyu aktarılan bir ustalık projesi olan Salih Han Chesterfield'ı, şirketin kurucusu Hakan Çetinkaya ile konuştuk. Çetinkaya, Proje'm dergisine zanaat felsefesi ile üretilen koltukların hikayesini ve benimsedikleri ilkeleri anlattı.

Chesterfield koltuk üretmek nereden aklınıza geldi?
Aileden gelen ve sürdürmek zorunda olduğum için devam ettirmek zorunda kaldığım bir iş değil, severek yaptığım ve her yönü ile bilinçli bir tercih.
Yaptığım işin hayata bakışım ile örtüşmesini tercih ettim. Gördüm ki aslında sabır göstererek ve gönül verilerek yapılan bir iş sizin için manevi açıdan daha tatminkar olabiliyor. Bu süreçte ortaya çıktı Salih Han Chesterfield.

Peki neden sadece Chesterfield ve tek bir model?
Eskiden aile yadigarı olarak andığımız objeler vardı. Babaanneden, dededen, anneden, babadan kalan. Bunların sayıları gitgide azalmakta. Chesterfield’da bir zarafet var. Yaklaşık üç yüz yıldır tasarımı neredeyse hiç değişmemiş, demode olmamış. Hem klasik hem modern mimari ile uyum sağlayabiliyor.
Benim amacım insanların torunlarına bırakabilecekleri bir koltuk üretmekti. İki yüz yaşında bir Chesterfield’in hala kullanılabilmesi onu bu bağlamda aile yadigarı olmaya en uygun koltuk yapıyor.

Üretimde zanaat felsefesi öne çıkıyor sanırım?
Bu koltuklarda üretim ustalıkla birleşiyor. Ustalık aslında bir yaşam felsefesi. Sonuç almaktan önce bir süreci yaşıyorsunuz. Benzer olanı tekrar tekrar yaparak daha iyiyi aramanın yolculuğu. Hayatınızın bir alanında başlayıp tümüne sirayet etmesi beklenen bir disiplin.

Ürettiğiniz koltuklar ne kadar çevre dostu?
Salih Han olarak belirli modellerimizde sadece doğal lifleri kullanarak üretmeye çalışıyoruz Chesterfield koltuğumuzu. Özellikle üretimimizde kimyasal ve petrol türevli malzemeleri minimuma indirdik.

Çevreyi koruyarak üretmek gibi sosyal bir amaca hizmet ediyor diyebilir miyiz?
Kesinlikle evet. Üretimimizde kullandığımızdan daha fazlasını doğaya geri vermeye çalışıyoruz. Üretimde kullandığımız ağaçların kaçak olarak kesilmiş tomruklar olmamasına özen gösteriyoruz. Ürettiğimiz her koltuğa karşılık bir ağaç dikiyoruz.
Beraber dünyayı paylaştığımız her canlı önemli bizim için.

Doğal lifler ve bitkilerden başka hangi malzemeleri kullanıyorsunuz ?
Zamanımın büyük bir kısmında yeni ve farklı malzemeler arıyorum. Daha doğal, daha dayanıklı veya doğada hızla ve çevreye zarar vermeden çözülebilen malzemeler. Nerede olduğu çok önemli değil, bulup getirmeye çalışıyorum.
Benim için sürekli bir arayış bu. Sürekli deniyorum. Farklılaşma noktalarımızdan birinin de bu olduğunu düşünüyorum.
Deride ise butik üreticiler ile çalışıp özel derileri ithal etmeye çalışıyoruz. Kimi zaman da ham olarak alıp kendim elle boyuyorum.

Bir Chesterfield koltuğu üretmek kadar bir zaman alıyor?
Yaklaşık 7-8 hafta alıyor bir koltuğu üretmemiz. Hızlı ve pragmatik olmak yerine, yavaş ama detaylara hassasiyet göstererek üretmeyi tercih ediyorum. Ağır ağır ve ince ayrıntılar üzerinde düşüne düşüne ortaya çıkarılan bir eserin daha kalıcı olacağını düşünüyorum. Sonuçta ortaya çıkan eseri, insanların gözü kapalı “SALIH HAN üretimi ise her şeyinden eminim” diyerek ve güvenerek almış olmaları için gayret gösteriyorum.

Hal böyle olunca az sayıda üretiyorsunuz sanırım, yıllık kaç adet üretiyorsunuz ?
2017 için üretimimiz 48 adet ile sınırlı.