A'la Carte restoranlar,
teatral bir efekt yaratılarak renkleniyor.
Nitelikli turizm tesislerinin A'la Carte restoranlarında, farklı coğrafyaların ve kültürlerin ikon detayları kullanılarak keyifli atmosferler yaratılıyor.
İç mimar Gülden Şener, bugüne kadar üstlendiği tüm projelerinde ayrıcalıklı bir tasarım çizgisi kullanarak, özgün duruşuna tavizsiz bir özen gösteriyor. Beş yıldızlı turizm tesislerinin a'la carte alanlarındaysa, konukları keyif paydasında buluşturuyor.
Gülden Şener, tesislerin kapalı alanlarında yer alan a'la carte restoran tasarımlarının kentin içinde yer alan restoran tasarımlarından farklı bir kulvarda olduğunu belirtiyor. Bundaki en büyük etkeni konuk beklentisi olarak nitelendiriyor. Bu sebeple ilk bakışta etkilemek, sıradanlıktan uzak akılda kalıcı bir algı yaratmak gerektiğini ifade ediyor ve ekliyor:
UZAKDOĞU ALACARTE
"… mekanlarda teatral bir atmosfer yaratıp onu yaşatmayı, mekanların hikayesi olmasını seviyor ve önemsiyorum.Trendleri yakalamak da çok önemli. Öyle ki bir önceki sezon yaptığınız tasarımın bile yeri geliyor yenilenmesi gerekiyor. Bu nedenle ben ve ekibim sürekli tasarımların global takibindeyiz."
OSMANLI ALACARTE
Dünya mutfakları için A'la Carte tasarlarken, ikon detaylardan yola çıkılmalı.
Beş yıldızlı turizm tesislerinde Fransız, Japon, Akdeniz, Osmanlı ve Meksika başta olmak üzere pek çok ülkenin dünya mutfaklarına ait konsept iç mekanlar hazırlanıyor. Gülden Şener'in farklı tasarım çizgisi de işte bu noktada ortaya çıkıyor. Artık binlerce kez kullanılmış renklerin ve motiflerin ötesinde, kültürlere özgü detayları stilize motiflerle tasarlayarak mekanlarına taşıyor. Hangi dünya mutfağına ait a'la carte tasarlıyorsa, uygulama aşamasında sorun yaşanmaması için de alternatif malzemeler belirleyerek çalışmalarını sürdürüyor.
A'la carte'ların görsel dili, kusursuz hizmet akışı ile beraber planlanmalı.
İç mimar Gülden Şener, a'la carte tasarımlarında hedef sadece görsel doyuruculuk olmamalı diyor. Hizmet kalitesinin üst segmentte yer alabilmesi için mimari planlamayla birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor. Mutfaktan çıkan servisin konuk masasına gelinceye kadar soğumaması gibi detayların, ancak iç mekan akış ahenginin kusursuzluğuyla sağlanabileceğini ifade ediyor. Ayrıca her a'la carte restorandaki lezzet sunum tekniklerinin özgünlüğü,seçilen müzikten, aksesuarlara kadar genel konseptle tutarlı olmasını beraberinde getiriyor. Zaten kendisi de konsepte en uygun detayları önererek, mekan tasarımını noktalıyor.