Mimoza Mimarlık ve cesur tasarım anlayışı

"İç mimarinin en önemli  detayı, 3 boyuttaki  düzlemsel  ve asimetrik hareketlerdir. Mekan içi bütünlük, konumlandırılan objelerin ritim, proporsiyon, kontrast, düzen ya da düzensizliğiyle yaratılmalıdır. Bu da duyguların önce eskize sonra da mekana yansımasıyla gerçekleşir. Güçlü formlara sahip bir tasarım yaratıldığında ek unsurlara neredeyse hiç ihtiyaç kalmaz. Böylece mekan sahibine, yaşam alanındaki küçük detayları zamanla tamamlama ve sürekli yaşayan bir alana sahip olma şansı sunar."

İçmimar Buket Şanlılar Özcan, 2006 yılında kurmuş olduğu Mimoza Mimarlık’ta özgün tasarımlı proje ve uygulamalarını  2008 yılından beri  eşi ve ortağı olduğu Mimar Cüneyt Özcan ‘la birlikte yürütüyor,  ulusal ve uluslar arası pekçok seçkin projeyle isimlerinden söz ettiriyorlar.

İçmimari, proje ve uygulama alanında hizmet veren Mimoza Mimarlık, estetiği ve işlevselliği bütün olarak algılayan bir vizyona sahip."Sosyal etkileşim, keşfetme duygusu ve kullanışlılık" ilkelerini misyon olarak belirleyen Mimoza Mimarlık, bu sayede etkileyici deneyimler sunan tasarım çalışmalarını özgün bir dille tasarlayabiliyor. İçmimar Buket Şanlılar Özcan ve Mimar Cüneyt Özcan çifti, üstlendikleri her projeyi mekan sahibinin yaşam biçimine göre şekillendirdiklerini, tasarladıkları mekanlarda kurulacak rahatlık ve mutluluk için mesleki egolarını daima geri planda tuttuklarının altını çiziyor. Ortaya çıkan projelerin "Tasarım mı? Sanat mı?" olduğu sorusu karşısındaysa şu cevabı veriyorlar. "Yaptığımız işi belirli bir işlevle bütünleştirmekte bir sakınca görmüyoruz. Çünkü kullanıcıların, ortaya koyduğumuz işle aktif anlamda ilişki kurmalarını, bir anlamda zaman içinde onunla olgunlaşmalarını istiyoruz. Sonuç olarak, başarılı bir tasarımın sanat eseri niteliği taşıması kaçınılmaz."

Malzemeyi iyi tanımak gerekli

Özcan Çifti, tasarımdaki yaratıcılığın, model kaygıları nedeniyle kısıtlanmaması için malzeme spesifikasyonlarının da çok iyi bilinmesi gerektiğini savunuyor. Gerektiğinde görsel ambiyansı bozmadan malzemede yapılan küçük değişikliklerle, büyük finansal kazançların da beraberinde geldiğini düşünüyor.Bugüne kadar edindikleri mesleki birikimlerini, bu kez yeni ofislerini tasarlarken özgür bir biçimde kullandıklarını sözlerine ekliyorlar.

Dünün ve bugünün tasarım trendlerini, ruhumuzu yansıtacak şekilde kullandık.

Mimoza Mimarlık tasarımcıları, sektörde yarattıkları özgür formlu özgün tasarım anlayışını kendi mekanlarında da uygulamış. 200m2'lik ofise adım atan herkesin, ilk andan itibaren mekanın  her santimetrekaresini  hissedebilmeleri hedeflenmiş.

Kullanılan objelerin mekanda bir bütünü oluşturmasının yanı sıra kendi başına da bir tasarım değerinin olmasıyla kurgulanan konsepte artı değer katılmış. Genel anlamda ofisin sahip olduğu tasarım zenginliğinin ifadesi, dokuların ve malzemelerin geleneksel kalıpların dışında kullanılmasıyla yansıtılmak istenmiş. Bu sayede malzemelerin alışılmışın dışında farklı tarzda ve alanlarda değerlendirilmesi, sıra dışı bir dizayn yaratılmasını sağlamış.

Yaratıcı ve yenilikçi bir ofis projesi

Mekanın mimari bütünlüğü ile detay unsurları arasındaki dengeyi kurabilmenin, mimarlıktaki temel püf noktası olduğuna inanan Mimoza Tasarım Ekibi , içmimariyi hiçbir zaman sınırları çizilmiş bir alan içinde görmediğinden, kendi ofis tasarımlarında da  fütüristik, yenilikçi, farklı malzeme ve detay çözümleri bir arada kullanmış. Aynı zamanda bu duruş, Mimoza Mimarlık'ın  genel tasarım çizgisindeki cesaretinin de bir göstergesi olmuş.