Restorasyonda Tarlabaşı 360 fark yaratıyor.
Avrupa'nın en iyi “Kentsel Yenileme” ödülünün sahibi Tarlabaşı 360, Türkiye'de kamu ve özel sektör birlikteliğiyle yürütülen ilk yenileme projesi olma ayrıcalığıyla ön plana çıkıyor.
İstanbul'da değerli bir arazi olan, aynı zamanda da son derece özel yapıları içinde barındıran Tarlabaşı, bugüne kadar hak ettiği değeri görememişti. Ancak uzun süren çalışmalar sonucunda mevcut bölge içinde bulunan yapı adasının yenilenme sürecine, geniş bir proje organizasyonuyla başlandı.
Beyoğlu Belediyesi ve Çalık Gayrimenkul ortaklığıyla hayata geçirilen projenin tamamlanmasıyla, 150.000 m²'lik inşaat alanı ve 94.000 m²'lik satılabilir alanın tamamının, İstanbul'un kalbi Taksim'in ikonu olması hedefleniyor. Tarihi binaların özü korunarak yapılacak restorasyonların, modern mimari yorumlar katılarak yenileneceğini belirten yetkililer, bölgenin yepyeni bir sosyalleşme alanı olacağının da altını çiziyor. Proje kapsamında arazinin %52'sinin konut, %12'sinin ticaret, %17'sinin turizm yapısı ve %14'ünün ofis yapısından oluşturulması planlanıyor.
Geleneksel mimari korunarak sokak kültürü yaratılacak.
Tarlabaşı 360'da var olan sokaklara hayat verecek sanat galerileri, restoranlar ve mağazalar mimarilendirilerek, açık hava sanatçılarına ayrılacak alanlarla canlı bir sokak kültürü oluşturulacak.
Akıllı teknolojiyle LEED sertifikalı binalar mimarilendiriliyor.
Proje yapılarındaki bina kabuklarında kullanılacak akıllı teknoloji malzemeleriyle LEED Gold Sertifikası yeterliliği sağlanarak, sürdürülebilirlik ilkesiyle çevreci bir platform oluşturulması planlanıyor. Buna ek olarak iç mekan kalitesinde ve tasarım yeniliklerinde de aynı amaca hizmet edecek seçimler yapıldığı belirtiliyor. Tarlabaşı 360 projesiyle turizme katkı sağlanarak ekonomik gelişme de projenin hedefleri arasında bulunuyor.
Yenilemede, farklı mimarlık gruplarının yaratıcılıkları ortaya kondu.
Tarlabaşı 360 tekil bir bina ölçeğinde olmadığından, proje içinde bulunan yapı adalarında farklı mimarlık gruplarına yer verilmiş. Böylece hem hissedilebilecek tekdüzelik kırılmak istenmiş hem de mimarlık gruplarının yaratıcı tarafının ortaya konması amaçlanmış. Proje sözcülerinin proje tasarımıyla aktardıkları bilgiler ise şöyle açıklanmış.
"Tasarımda kilit öğe taşıyan "sokak ölçeği" dikkate alınarak bütün komşu adaları ve hatta yenileme alanındaki bütün tescilli yapıları önüne koyan bir çalışma, yenileme adası ölçeğinde "tipoloji" farklılıklarının ayrımına varma girişimleriydi. Dolayısıyla "o yere dair o yerin ruhu" baştan bir incelemeyle başlamış, röleve proje sürecinde ise daha da içerik kazanarak devam etmiştir. Koruma fikrini kenara koymadan, tescilli yapıların bu bölgenin kimliğini oluşturacağı ve bu yapıların tekrar topluma kazandırılmasının yapıya, yapılar adasına ve Beyoğlu bölgesine daha fazla değer katacağı varsayımı ile elde olanı saklamaya özen gösterilmiştir. "
Tarlabaşı 360'ın proje tasarımında tek bir bakış açısı değil, yenilikçi çözümler planlanmış.
Tarihi kentsel dokunun korunmasının yanı sıra modern yaşamın beklentilerini karşılayacak formlar ve alt yapılar planlanırken, yapı ve yapılar bütününe "tek bir bakış açısıyla" değil, farklı yorumlar ve yenilikçi çözümlerle bakılmış. Böylece hem kentin bu tarihi bölgesi yeniden ayağa kaldırılmış hem de bölgenin gelecekteki bireylerine çağdaş yaşam alanları oluşturulmuş.