Mimari tasarımda "Planlama"
İç mimari tasarımın birinci aşaması planlama olarak belirlenir. Planlama, üzerinde düşünülmüş, organize edilmiş güçlü bir tasarımın doğasında vardır.
Tasarım profesyonelleri bir mekan tasarımına başlarken, tüm yeteneklerini kullanım ergonomisi sağlayacak konforlu alanlar yaratmak yönünde sergilerler. Ancak amatör olarak bir alan tasarımı yapıldığında, sadece yeni mobilyalarla, renklerle ve malzeme seçimleriyle vakit harcanır. Üzerine bir de başarısız renk ve aydınlatma seçimleri eklendiğinde sonuç hayal kırıklığı olur. İşte bu nedenle de fonksiyonel ve estetik mekan alan tasarımı için mutlaka hem insan hem mekan ergonomisini hem de evrensel tasarım ilkelerini yaratıcılıkla birleştirmek ön koşuldur.
Yaratıcılık, planlamanın temel basamağıdır
Tasarımda her durum için tatmin edici sonuçlar alabilmek için elbette sayısız ama genel geçer doğrularla yani geleneksel çözümlerle alan planlanabilir. Ancak her bir proje için farklı yaklaşımlar sergilemek, var olan mekan için yeni alan çözümleri yaratmak hem mekanı sıradandan uzaklaştıran hem de tasarımcı kimliği ön plana çıkaran bir olgudur. Aynı zamanda yapılan işe duyulan heyecanı arttıran ve yeni bir konsept geliştirmenin, üretmenin mutlak hazzını yaşatandır.
"Yaratıcılık"ın kavram olarak öğrenilebilirliği ile ilgili son yıllarda pek çok tartışma gündeme gelmiştir. İnsanoğlunun bu kavram yeteneği ile doğmuş oldukları, ancak sadece bu yönde bir gelişime fırsat tanınan çocukların ileriki yaşlarda yaratıcılık yeteneklerini koruyabildiklerine dair bir sonuca ulaşılmıştır. Bu anlamda tasarım okullarının çocukluktan gençliğe doğru gelişen bireylerin yaratıcılıklarını geliştirebilmesi anlamında oldukça önemli bir faktördür. Ülkemizde hem endüstriyel tasarım hem de iç mimarlık alanında bu sonuca hizmet edecek denli güçlü eğitim veren üniversitelerin olması da büyük şans olarak görülmelidir. Bu bölümlerde gençlerin yaratıcı güçlerini geliştirme ve tasarım yapma yeterliklerini artırma yönünde uygulamalı eğitimler verilmektedir.
"Yaratıcı düşünme", tasarımda bir sıçrama tahtasıdır
Herhangi bir alanı projelendirirken "yaratıcı düşünme" bir sıçrama tahtası olarak hizmet verir. Tasarlanacak mekanın şekli, yapısı, aldığı ya da maksimum alabileceği ışık miktarı, manzaranın varlığı ya da yokluğu vb. mekan içinde ya da dışında bazı özel fonksiyonel gereksinimleri ortaya çıkartır. Bunlar doğrultusunda tasarlanan projede de mekana özel bir karakterin doğması sağlanır.
Planlamada, yaratıcı çözümlemeyi yönlendiren faktörler
Sadece iç mekan tasarımında değil, bina tasarımlarında da yaratıcılığı yönlendiren en önemli faktörlerden biri yapının genel duruşudur. Eğer tasarlanacak bir binaysa, onun bulunduğu konumdaki görünürlüğü, aldığı gün ışığı miktarı ya da iklimsel koşullar, tasarımı yönlendiren, hatta yaratıcı tasarımı kamçılayan detaylardandır. Yine tasarlanacak alan bir iç mekansa, iç mekan planlaması yapılırken, mekanı kullanacak kişilerin özel istekleri, yaşam tarzları, hobileri; eğer ki mekan bir ofis ise bulunulan sektör, çalışacak kişi sayısı vb. nitelikler tasarımı yönlendirendir. Aynı zamanda da planlamada yaratıcılığa teşvik edendir. Eğer ki elde bu sözü edilenler gibi bir veri yoksa da serbest eskiz çizimlerle işe başlamak akıllıca bir yöntemdir.
Buna ek olarak planlama aşamasında tasarımda aşılamayan çözümlerle karşılaşıldıysa, o alanı sıradanlıkla çözümlemek yerine mekanın farklı bir bölümüne yönelmek ve önce orayı tasarlamak her zaman akıllıcadır. Çünkü mutlaka o çözümsüz kalan detay, ilerleyen tasarım aşamasında yepyeni fikirlerle tasarlayana kendiliğinden geri dönecektir.